Sabah erkenden kalktı
Perdesini sağ eliyle araladı
Güneşi içinde hissetti
Sonra duvardaki resme gülümsedi
Saat sekize geliyordu
İşi vardı gitmeye mecburdu
Gitmese ne olurdu
Bunu kendisi de bilmiyordu
Bir kahvaltı vardı ortada
Tek başınaydı perişandı
Bir tek çatal bir tek bıçak
Sanki bir kelebek oradan uçacak
Son buldu kahvaltısı
Yarım kaldı çay bardağı
Eliyle sildi alın terini
O da bilmiyordu nereye gideceğini
Çıktı sokağa ansızın
Bel ki son çıkışıydı
Ama rüzgar öyle bir esiyordu
Duymadı ki arabanın sesini
Bir çarpıntı vardı üzerinde
Bedenini hissetmedi yüreğinde
Sadece bir zarf vardı orada
Sıkıca tutuyordu avucunda
Açmak istediler zarfı elinden alıp
Okumaktı istekleri elleri zorlayıp
Zarf sıkıca duruyordu avucunda
Ve bir tek seni sevdiği yazıyordu kağıtta